Avrupa Birliğinde çevreye duyarlı tasarım ve enerji verimliliği en önemli iki konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Her iki konu sadece ürünler üzerinde bir teknik mevzuat olmaktan çıkıp, sınırlar ötesinde sanayi, ticaret ve teknoloji konularını doğrudan etkileyen makro bir yapısal unsur olmuştur.
Avrupa Birliği, çok parçalı olan karbon nötr hedefini tek bir çatı altında toplayarak AB Yeşil Mutabakatı ile çok yönlü süreç tanımlamıştır. Bu süreç, AB gümrüğüne gelen bir ürünün karbon içeriğinden, ürünün pazardaki yaşamını ve bunun tekrar geri kazanımı ile ekonomiye geri dönüşümünü tanımlamaktadır. Böylece, AB Yeşil Mutabakatı alt düzenlemelerle geniş uygulama alanlarını tanımlamakta ve büyük bir ticari kriter olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çerçevede, AB’nin 2035 yılına kadar öncelikli olarak %55 oranında karbon salımını azaltma hedefiyle, birçok alanda AB’de stratejik adımlar atılmaya başlanmıştır. Sınırda karbon düzenlemesi, sürdürülebilir ürün inisiyatifi, yeşil kamu alımları gibi konularda AB’de çalışılmaktadır. En büyük çalışmasını doğrudan tüketicilerle bağlantısını oluşturan ve konutlarda kullanılan ürünler üzerinden yeni bir enerji verimliliği ve çevreye duyarlı tasarım yaklaşımı üzerine yapmıştır.
Gelinen noktada 2019 yılından itibaren hedefe katkı sağlayacak yeni mevzuat düzenlemeleri AB’de yayımlanmaya başlamıştır. Bu kapsamda ülkemizin Gümrük Birliği üyesi olması ve Malların Serbest Dolaşımı ilkesi gereği söz konusu düzenlemelerin uyumlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmek üzere süreç ülkemizde 2019 yıl sonu itibariyle Bakanlığımızca başlatılmıştır.
İlk olarak AB’nin 2017/1369 sayılı “Enerji Etiketlemesi Çerçeve Yönetmeliği”, sonrasında 5/12/2019’da yayımlanan ürünlere yönelik uygulama tebliğleri uyumlaştırılarak AB’ye bildirilmiştir.
AB’deki süreçte yaşanılan aksaklıklar ve AB Ürün Veri Tabanı (EPREL) ile ilgili ülkemiz üyeliğinin karara bağlanmaması sebebiyle mevzuatların yayımının yapılması, ancak serbest dolaşıma halel getirmeyecek şekilde ürün veri tabanı ile ilgili kısımları Ticaret Bakanlığı’nın AB ile müzakerelerinin sonucuna bırakılmasına karar verilerek mevzuat paketinin büyük bir bölümünün yayımı yapılmıştır. EPREL’e ülkemizin üyeliği için ise müzakereler başlamıştır.
Enerji ile İlgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımına İlişkin Yönetmelik
AB’de 2009/125/AT sayılı Tüzük olarak karşımıza çıkan ve ülkemizde 23/6/2010 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yönetmelik ürünlerin çevreye duyarlı tasarımlarının nasıl olması gerektiği, ürünlerin kullanım yerleri, hizmetler gibi birçok kuralları düzenlemektedir. Söz konusu Yönetmelik, içerisinde bina performansı, satış sonrası, e-ticaret gibi yatay uygulama alanlarına da atıf yapmakta çevreye duyarlı ürünlerin her alanda tercih edilmesini gerekli kılmaktadır. Bu Yönetmeliğin güncel hali AB’den onay almış olup, önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Kararı olarak nihai hali yeniden yayımlanacaktır.
Enerji Etiketlemesi Çerçeve Yönetmeliği
Enerji etiketlemesinin nihai kullanıcılar üzerindeki olumlu etkisi ve bu etkinin önemli tasarruf sağlaması sebebiyle AB teknik mevzuatta kapsamlı bir dönüşüm yaparak AB 2017/1369 sayılı Enerji Etiketlemesi Çerçeve Yönetmeliği’ni yayımlamıştır. Söz konusu Yönetmelik de ülkemizde 1/3/2021 tarihli ve 3584 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yayımlanmıştır. Her bir ürün için tanımlanan A, A+, A++ gibi sınıflar artık A-G olarak belirlenmiş olup teknolojinin gelişimine bağlı olarak enerji verimlilik sınıflarında zamanla değişiklik yapılarak süreç yürütülmesi hedeflenmiştir.
Ayrıca Çerçeve Yönetmelik ile ürünlerin internet vasıtasıyla bilgilendirilmesi, ürün ve markaların eşdeğer ürün bilgilerinin tüketicilere sunulması, yeni etiket özellikleri, ürün bilgi formları, ürün modellerine verilen model tanımlayıcı kodlar üzerinden piyasa gözetimi ve denetiminde etkinliğin arttırılması, yazılım yoluyla ürün performansının artırımının uygulama yöntemi, çevreye duyarlı ürünlere yönelik verilecek diğer etiketlerler ile (çevre etiketi vb.) bütünlüğü konusunda yeni çevreci teknolojilere dair yükümlülükler getirmektedir. Ülkemizin bu Yönetmelikte AB’ye uyum sağlayamadığı tek kısım AB Ürün Veri Tabanı (EPREL) olup, ülkemizin bu yapıya üyeliği için Ticaret Bakanlığı vasıtasıyla müzakerelere başlanmış olup kurumların koordinasyonuyla teknik çalışma grupları vasıtasıyla devam etmektedir.
Uygulama Tebliğleri
Çevreye duyarlı tasarım gereklilikleri ile enerji etiketlemesi üzerine yayımlanan çerçeve mevzuatların ürün, hizmet, sistem üzerinde uygulanabilmesi için alt düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Bu çerçevede AB köklü değişiklik adımını 2019’un başında elektik motorları, kaynak ekipmanları, sunucular ve veri depolama cihazları üzerine yayımladığı çevre duyarlı tasarım mevzuatlarını güncelleyerek atmış 5 Aralık 2019 tarihinde de genel olarak beyaz eşya, ışık kaynakları, elektronik ekran ürünleri ile ilgili mevzuat paketini yayımlamıştır. Sürecin 2024 tarihine kadar güç tüketimi sağlayan ürün grupları için tamamlanması beklenmektedir. Kullanım sıklığı artan oyun konsolları, bataryalar gibi ürünler için de yeni düzenlemelerin gelmesi de beklenmektedir.
Enerji etiketlemesi temel olarak tüketici davranışlarını etkilediğinden genel olarak nihai kullanıcıları bilgilendirme yöntemi olarak değerlendirilebilirken çevreye duyarlı tasarım gereklilikleri daha geniş bir ürün grubuna uygulanmaktadır. Böylece daha fazla uygulama tebliği düzenlemeleri karşımıza çıkmaktadır. Hali hazırda, çevreye duyarlı tasarım mevzuatlarına etiketleme mevzuatlarında da atıflar bulunmaktadır. Bu sebeple çevreye duyarlı tasarım gereklilikleri tebliğlerini bağımsız düşünmek mevzuatı tek başına uygulanabilir kılmamaktadır.
Uygulama tebliğlerinin uyumlaştırma süreci Bakanlık tarafından takip edilmekte ve sektör koordinasyonunda bir plan dahilinde sürdürülmektedir. 1 Ekim 2019 ve 5 Aralık 2019 tarihlerinde AB Resmî Gazetesinde yayımlanan ürünlere yönelik yukarıdaki şekillerde verilen mevzuat paketinin ülkemizde uyumlaştırma süreci tamamlanmıştır.
Mevzuatların ülkemize katkısı
Mevzuat paketinin ilk grubu ile birlikte, önemli ölçüde enerji su ve atık üretiminde 2030’a kadar önemli ölçüde tasarruf sağlanacaktır. Bu tasarruf hane halkı harcamalarına uzun vadede olumlu etki yapacaktır. Hem refah artışı hem de tüketici davranışlarındaki çevre duyarlılığına yönelik değişim ülkemizin gelişmesini ve kalkınmasını önemli ölçüde destekleyecektir.
Atık Üretiminde
– %12
Su Tüketiminde
– %61
Elektrik Tüketiminde
– %17
Emisyon Değerlerinde
– 105 milyon TEP
Nitelikli İşgücünde
+ %6
Sabit Yatırımlar
+ 1,2 Milyar TL
Ar-Ge ve İnovasyon
+ 120 Milyon TL
Uygulama tebliğleri ile gelen yenilikler
Yeni Etiket Tasarımları
Etiketlerin, nihai kullanıcılar üzerinde verimli ürünleri seçme konusunda önemli etkisinin olduğu gerçektir. Bu sebeple ürünler üzerinde verimliliği etkileyen temel bilgiler yer almasına karşın ürünle ilgili detaylı bilgilere hızlıca erişebilecekleri bir yapının tüketicilerin kıyas yoluyla en iyiye ulaşmasına katkı sağlayacaktır. Bu sebeple etiket üzerindeki kare kodlar vasıtasıyla ürün bilgi formlarına erişim sağlanacak ve müşteriler geniş bir bilgiyle ulaşarak en uygun ürünün seçimini yapabilecektir.
Kare kodlar ilk etapta tedarikçilerin internet sitesi üzerinden sağlanacaktır. Türkiye’nin AB Ürün Veri Tabanına kabulü durumunda ürün bilgi formları söz konusu veri tabanından sağlanabilecektir.
Ölçüm ve Hesaplamalar
Ürünler özelinde geçmiş yıllarda yayımlanan uygulama tebliğlerinde, çevreye duyarlı tasarım gereklilikleri konusunda tüm performans ölçümleri standardizasyon faaliyetleri ile belirli kuralları içeren ve ideal ortamı referans alan belirlenen parametrelerle imalatçılar tarafından yapılmaktayken söz konusu hesaplama koşulları, ürünlerin günümüz teknolojileri açısından yeterli olmama durumunu ortaya çıkarmış ve yeni bir yaklaşımın getirilmesi ihtiyaç olarak karşımıza çıkmıştır.
Bu sebeple günlük, yıllık, standart enerji tüketimleri, çevrimlere ve programlara göre su tüketimleri, iklim koşulları, ankastre olma durumu, yükleme seviyeleri, ağ bağlantılı çalışma durumu gibi tüm unsurlar birleştirilerek imalatçıların ürünlerin performans ölçümlerinde kullanmak üzere kapsamlı ölçüm ve hesaplama formülleri tanımlanmıştır. Ayrıca son teknoloji referans alınarak süreç içerisinde gelişime uygun faz geçişleri de belirtilmiş ve imalatçılara bu geçişleri sağlama yükümlülüğü getirmiştir.
Önlemler ve Yazılım Güncellemeleri
Ürünler “akıllı” oldukça ve internet üzerinden imalatçı, ithalatçı veya yetkili temsilciler tarafından müdahalelere açık olmaya başlamıştır. Bu müdahaleler üründeki performansı artırabildiği gibi ürünün yenilenmesine neden olacak şekilde kötü niyetli bir şekilde performansta azalmaya da yol açabilmesi söz konusudur. Bu sebeple, uzaktan yazılım yoluyla ürüne müdahalelerde kullanıcı performans değişikliği olabileceğine dair bilgilendirilmeden ve kullanıcıdan onay alınmadan herhangi bir işlemin yapılmasının önüne geçilmektedir
Diğer taraftan ürünlerin performans testleri sırasında ürünün test edildiğini yazılım yoluyla algılamasını ve performans sonuçlarında imalatçı lehine sapma yapmasının engellenmesi konusu da açıkça belirtilmektedir. Piyasa gözetimi ve denetim faaliyetlerinde testler sonucunda tespitin yapılması halinde ürünlerin toplatılmasına kadar giden bir süreç ile karşılaşılabilecektir.
Kaynak Verimliliği
Çevreye duyarlı tasarım gerekliliklerinin temel felsefelerinden birisi kaynak verimliliğidir. AB Yeşil Mutabakatı altında “Sürdürülebilir Ürün İnisiyatifi” başlığının merkezini oluşturmaktadır. Bu gereklilik ile ürünün kullanım süresi artırılması hedeflenmektedir.
Tebliğlerde bu alan genel olarak, yedek parçalar ve bu yedek parçaların piyasada bulundurulma süresi üzerinden tanımlanmıştır. Ayrıca ürün üzerinde kullanıcıların da yetkili servislere gitmeden tamir ve bakım yapabileceği alanlar da tanımlanmıştır. Halojen, kadmiyum içerikleri, florlu gazların durumu gibi bilgiler tamamlayıcı bilgiler olarak kullanıcıların bilgisine de sunulmaktadır. Böylece kullanıcıların ürün üzerindeki uygulama alanları, zararlı madde içerikleri konusunda çevreye duyarlılık hassasiyetinin üretim kısmında gelişmesi de amaçlanmıştır.
Ürünün kullanım ömrü tamamlandığında, ürünle ilgili geri kazanım ile ilgili kuralların ortaya konması, her bir malzemenin ayrıştırılarak ekonomiye kazandırılması açık bir şekilde tanımlanmıştır. Özetle, kaynak verimliliği ülkemizde döngüsel ekonominin geliştirilmesine katkı sağlayacak önemli kurallar getirmiştir.
E-Ticaret Kuralları
Günümüzde elektronik ortamda hizmet sağlayıcılar veya aracı hizmet sağlayıcılar üzerinden alışveriş giderek artmaktadır. Tüketicilerin elektronik ortamda da bilgilendirilmesi çevreye duyarlı ve enerji verimli ürünleri tercih edebilmeleri için de yeni kurallar getirilmiştir. Bu kurallar enerji verimliliği sınıflarının gösterimi, ürün bilgi formuna erişim yöntemini ve tamamlayıcı bilgilerin müşterilere sunumunu içermektedir.
Uygunluk Değerlendirme
İmalatçılar ürünlerini piyasaya arz etmeden önce ürünlerinin temel güvenlik gereklilikleri ile birlikte çevreye duyarlı tasarım gerekliliklerini sağlayıp sağlamadığını tespit etmek amacıyla mevzuatta belirtildiği üzere uygunluk değerlendirme sürecini işletmek zorundadır.
Uygunluk değerlendirme metotları, ölçüm ve hesaplama formüllerini temel almakta ve ürüne ait tüm süreçleri içermektedir. Bu süreçler ürün ve ürünün eşdeğer modeller için geçerlidir ve tüm elde edilen sonuçlar imalatçılar tarafından teknik dosyaya işlenir ve “beyan edilen değerler” olarak tanımlanmaktadır.
Piyasa Gözetimi ve Denetimi ile Doğrulama Toleransları
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ürünlerin teknik düzenlemelere uygun olarak piyasaya arz edilip edilmediğinin tespit edilmesini ve aykırılık durumunda idari yaptırım uygulamaktadır. Bu uygulamaları, adil bir şekilde, son teknolojiyi öngörerek, mevzuatta tanımlanan “gösterge niteliğinde ölçütleri” referans alarak yapmaktadır. Piyasa denetimlerinde, Bakanlık tarafından “belirlenen değerler”, imalatçının teknik dosyasında yayımladığı “beyan edilen değerler” ile sapma oranlarını karşılaştırılarak ürünün uygunluğu konusunda karar verilmektedir. Yeni mevzuatla birlikte denetim sonucunun ürünle ilgili olumsuz çıkması halinde tüm eşdeğer modellerinin de yaptırıma tabi tutulması da piyasa gözetimi ve denetimine etkinlik kazandırması beklenmektedir.Beklenen yeni düzenlemeler
AB’de enerji tüketiminin yoğunlukla gerçekleştiren ilk ürün grubunun düzenlemeleri ile birlikte 2021 yıl sonuna kadar aşağıda yer alan ürün gruplarında da yeni enerji etiketlemesi ve çevreye duyarlı tasarım gereklilikleri uygulama tebliğlerinin yayımlanması ve 2022 sonu itibarıyla uygulamaya başlanması beklenmektedir.
- Çamaşır kurutuma makineleri
- Ortam ve su ısıtıcıları
- Klimalar
- Fırın, ocak ve davlumbaz gibi pişirme ile ilgili mutfak ev aletleri
- Havalandırma cihazları
- Endüstriyel tip soğutma cihazları
- Katı yakıtlı kazanlar
Eşgüdüm ve uygulama
Çevreye duyarlı tasarım ve enerji etiketlemesi uygulama tebliğlerinin başarıyla uygulanması için kurumlar arası eşgüdüme ihtiyaç bulunmaktadır. Çünkü Bakanlığımızca yayımlanan mevzuatlar sadece ürünleri ilgilendirmemekte olup diğer düzenlemeler ve uygulamalardan etkilenmektedir. Örneğin, ağ bağlantılı ürünlerin imali ve ihracında Genel Veri Korunumu Regülasyonu (GDPR) karşımıza çıkmakta bu regülasyona tam uyum büyük önem arz etmektedir. Ayrıca bazı düzenlemeler AB-TR arasındaki 2/97 sayılı TR-AB Ortaklık Konseyi Kararı ekinde yer alan uyumlaştırma listesinde yer almamasına rağmen AB Yeşil Mutabakatı kapsamında ticaretin artırılması yönünden ülkemizin AB’ye gerekli uyumun sağlaması önem arz etmektedir.
Bu sebeple kurulacak olan bu eşgüdüm imalatçılar tarafından üretim artışı, teknolojik dönüşüm ve rekabet artışı olarak karşımıza çıkacaktır. Diğer taraftan “Gümrük Birliğinin Güncellenmesi”, “AB Yeşil Mutabakatı” ve “Paris Antlaşması” konularında ülkemizin müzakere gücünü artıracaktır. İlk etapta, elektrik-elektronik sektörü özelinde Bakanlıkların aşağıda verilen mevzuatlarında AB’ye uyum sağlaması gerekmektedir.
Ticaret Bakanlığı |
|
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı |
|
Kamu tarafında söz konusu gerekli düzenlemelerle birlikte sektörel sivil toplum kuruluşlarına da büyük görev düşmektedir. Ülkemizdeki üretim gücünün AB’deki sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla gerek Dünya Ticaret Örgütü gerekse AB Komisyonu nezdinde aktarılması, sektördeki ekonomik oyuncuların standardizasyon faaliyetleri ile birlikte danışma kurullarında yer alınması ülkemizin üretim altyapısının gelişimine katkı sağlayacaktır.
İlk ürün gruplarına yönelik uyumlaştırma faaliyetlerinin Bakanlık-Özel Sektör koordinasyonunda ilerletilmesi ve bu durumun AB Komisyonu dahil olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlara aktarımının sağlanması ülkemizin üretim ve ticari gücüne katkı sağlamış ve sağlamaya da devam etmektedir. Bu hususta diğer uyumlaştırma süreçlerinde de aynı yöntem uygulanmaya devam edecektir.
Ayrıca, AB’de yayımlanan “Fit for 55” Yeşil Paket Taslağı ile yakın gelecekte, yeşil kamu alımları, yeşil vergilendirme, yenilenebilir enerji ile ilgili alanlardaki teşvik alanları için ülkemizin azami gayretle adımları atması ve hızla yol alması gerekecektir. Sınırda Karbon Düzenlemesi ile de yeni dönemde, kaynak verimliliği, döngüsel ekonomi gereklilikleri zorunluluk olarak karşımıza çıkacaktır. Bu sebeple, gerek ulusal gerek uluslararası çalışmalarla belirtilen konularda atılacak her adım ülkemizde elektrik-elektronik sektörünün gelişmesine iklim politikaları kapsamında doğrudan katkı sağlanacaktır.
Sonuç ve Değerlendirme
Yeni mevzuat düzenlemeleri ile tüketici davranışlarında ve üretim süreçlerinde köklü değişikliklerin olması, bununla birlikte yeni nesil akıllı, çevreci ürünlerin tasarımı ve üretimi için Ar-Ge’nin ve inovasyonun önem kazanması, yatırımların artması, kaynak verimliliği ile yan sanayinin gelişiminin hızlanması öngörülmektedir. Başta beyaz eşya olmak üzere elektrik-elektronik ürünlerin üretimindeki değişim ilk başta zorluklar getiriyor olmasına rağmen daha rekabetçi ve katma değerli ürünlerle ülkemizin gelişmesi, büyümesi adına tüm adımların AB ile eş zamanlı olacak şekilde atılması önem arz etmektedir.
Bakanlık olarak öncü rol oynayarak uluslararası yükümlülüklerimizi fırsat olarak değerlendirerek, tüm çalışmaların merkezinde destek mekanizmalarımızla sanayiye yöne verecek şekilde sürecin yönetilmesi ve sektörlerin azami koşullarda ilave olarak “Yeşil Teşvikler” ile desteklenmesi gerekmektedir. Böylece 2035’e gelindiğinde ülkemiz, üretim ve istihdamın merkezinde elektrik-elektronik sektöründe önemli bir güç olacaktır.