TEVMOT

Sanayinin Yeşil Dönüşümünde Yeşil Dönüşüm Destek Programı

Gürsu Sezen TORUN – TEVMOT Proje Koordinatörü

Deniz KOÇ – Sanayi ve Teknoloji Uzmanı
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü

Yeşil Dönüşümün Önemi

İklim değişikliğinin özellikle 2000’li yıllarda daha da belirgin hale gelen olumsuz etkileri ve gezegenimizin geleceğine ve sürdürülebilirliğine ilişkin ciddi risklerin artarak büyümesi, birçok ülkeyi yeşil dönüşüm alanında somut adımlar atmaya yönlendirmiştir. Bu doğrultuda üretim süreçlerinde emisyonların azaltılmasına katkı sağlayabilecek uygulamalar, ön plana çıkmıştır. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan biri de “sorumlu üretim ve tüketim” ile ilgili olup şirketlerin iktisadi ve ticari faaliyetlerini gerçekleştirirken çevresel maliyetleri en az diğer maliyet kalemleri kadar hesaba katmalarını gerekli kılmaktadır.

İklim değişikliğinin çevresel ve sosyal etkileri yanında ekonomik etkileri de oldukça yüksek ve hissedilir düzeydedir. 20221’de Acil Olay Veritabanı (EM-DAT), dünya çapında 30.704 can kaybı ve 185 milyon kişiyi etkileyen 387 doğal tehlike ve afet kaydederek, söz konusu tehlike ve afetlerden kaynaklı ekonomik kayıpların 223,8 milyar ABD doları civarında olduğunu belirtti. Deloitte’un Küresel Dönüm Noktası Raporu’na göre, küresel liderler net-sıfır geçişinde sistematik bir yolda birleşmedikçe, kontrol edilmeyen iklim değişikliğinin önümüzdeki 50 yıl içinde küresel ekonomiye 178 trilyon ABD dolarına mal olabileceğini ortaya koyuyor.

2015 yılında imzalanmış olan ve 196 ülkenin taraf olduğu Paris İklim Anlaşması, endüstriyelleşme öncesi döneme kıyasla küresel sıcaklık artışının mümkünse 1,5°C seviyesinde tutulmasını hedeflemektedir. Türkiye, “2053 net sıfır emisyon hedefi”ni açıklayarak 2021 yılında Paris Anlaşması’na taraf olmuştur. 2022 yılında ise COP-27 Zirvesi’nde 2030 yılı için daha önce %21 olan emisyon azaltım hedefini %41’e yükseltmiştir (Türkiye Cumhuriyeti Güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı, 2022).

İklim değişikliğiyle mücadelede öncü bir rol üstlenmeyi hedefleyen Avrupa Birliği (AB) 2019 yılında Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM)’nı açıklamıştır. AB, Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM) ile hem birliğin sınırları içerisinde hem de küresel düzeyde sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedeflemektedir. En büyük ticaret ortağı AB olan ülkemiz için AYM’ye uyum sağlamak kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu doğrultuda; ülkemizin tüm politika alanlarında yeşil dönüşümünü hedefleyen bir yol haritası niteliğindeki Yeşil Mutabakat Eylem Planı’na ilişkin Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, 16 Temmuz 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan çalışma kapsamında (Yeşil Mutabakat Düzenlemelerinin Seçilmiş Sektörlere Olası Etkileri, 2022), SKDM’ye geçiş ile birlikte Kapsam 1’de (üretimin yapıldığı fabrika/ sektör düzeyindeki doğrudan üreticinin sorumluluğu olarak görülen emisyonlar) belirlenmiş olan demir çelik, çimento, alüminyum, elektrik ve gübre ile ilgili sektörlerde, AB’ye yapılan ihracatta %20’lik bir daralma olması varsayımı doğrultusunda hesaplamalar yapılmıştır. Buna göre, 13,8 Milyar TL doğrudan ve 8,2 Milyar TL dolaylı olmak üzere toplam 22 Milyar TL daralma olacağı tahmin edilmiştir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2023 yılında yayımlanan “Sera Gazı Emisyon İstatistikleri”ne göre, 2021 yılı toplam sera gazı emisyonu bir önceki yıla göre %7,7 artarak 564,4 milyon ton (Mt) CO2 eşdeğeri olarak hesaplanmıştır. 2021 yılındaki bu artış, 1996, 2000 ve 2007 yıllarının ardından en yüksek dördüncü artış olarak kayıtlara geçmiştir. 1990-2021 yılları arasında Türkiye’de seragazı emisyonların CO2 eşdeğerine göre 1996 yılında bir önceki yıla göre %7,79, 2000 yılında bir önceki yıla göre %7,61 ve 2007 yılında bir önceki yıla göre %9,41 artmıştır. Mevcut artış eğilimlerinin devam etmesi halinde 2030 yılına gelindiğinde toplam emisyon miktarının 1,12 milyar ton CO2 eşdeğeri olacağı tahmin edilmektedir. Türkiye’nin 2030 emisyon hedefine ulaşabilmesi durumunda bu düzey 695 milyon ton CO2 eşdeğerine indirilmiş olacaktır.

Yeşil Dönüşüm Destekleri

Ülkemizde yeşil dönüşüme halihazırda katkı sağlayan Tablo 1’de çeşitli destekler yer almaktadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından işletmelerde enerji atıklarının, kayıpların ve verimsizliklerin giderilmesi için gerekli önlemlerin uygulanması amacıyla Verimlilik Artırıcı Proje (VAP) Destekleri sağlanmaktadır. Ayrıca, KOSGEB tarafından KOBİ’lerin enerji verimliliği konusunda mevcut durumlarının tespit edilerek sorun ve ihtiyaçlarının belirlenmesi, bu konuda gerekli stratejilerin oluşturulması, bu stratejiler doğrultusunda kapasitelerinin geliştirilmesi ve öncelikli ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla KOBİ Enerji Verimliliği Destek Programı yürütülmektedir. Ek olarak, Kalkınma Ajansları tarafından yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanında dönemsel ve tematik destek programları açılmaktadır. Örneğin, 2021 yılında İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından Yeşil ve Mavi Dönüşüm Programı yürütülmüştür. Ayrıca halihazırda 2023 yılı Üreten Şehirler Tematik Teknik Destek Programı kapsamında Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı’nın Eskişehir ili için temiz üretim etüdü, karbon ayak izi hesaplaması ve raporlaması desteği, Trakya Kalkınma Ajansı’nın Tekirdağ ili için temiz üretim etüdü desteği, Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın Balıkesir ili için karbon ayak izi danışmanlığı gibi çeşitli destek programları bulunmaktadır.  

Tablo 1 – Türkiye’de Yeşil Dönüşüm Destek Örnekleri

Yeşil Dönüşüm Destek Programı Taslağı

Tüm bu gelişmeler ve ülkemizin de taraf olduğu uluslararası düzenlemeler doğrultusunda karbon ayak izini azaltma konusundaki taahhütler, döngüsel modele geçilmesini zorunlu kılmakta olup bu süreçte sanayide yeşil dönüşüm uygulamalarına ihtiyaç duyulmaktadır. 20 Nisan 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7108 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı çerçevesinde; 3305 Sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’ın 2 nci maddesinin birinci fıkrası (ö) bendine eklenen “Yeşil Dönüşüm Destek Programı: Döngüsel ekonomi yaklaşımıyla uyumlu, doğal kaynakları koruyan, iklim ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlayan, kaynak verimli ve düşük karbonlu üretimi amaçlayan yatırımların desteklenmesine yönelik olarak, Bakanlık tarafından belirlenecek uygulama usul ve esasları kapsamında Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğünce yürütülecek olan destek programı” tanımı uyarınca Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından Yeşil Dönüşüm Destek Programı* (Program) yürütülecektir. Bu Karar kapsamında tanımlanan yetki çerçevesinde, Program’ın uygulama usul ve esaslarını belirleyen Yeşil Dönüşüm Destek Programı Uygulama Esasları Tebliği Taslağı hazırlanmaktadır. Program’ın kapsamı Şekil 1’de de yer aldığı üzere yeşil dönüşümü tüm boyutları ile alarak küçük ve büyük ölçekli tüm sanayi işletmelerini kapsamaktadır. Yeşil dönüşüm; doğal kaynakların kullanımı açısından verimli, kirliliğin ve çevresel etkilerin en aza indirgenmesiyle temiz, çevre yönetiminin ve doğal sermayenin afetleri önlemedeki rolünü hesaba katmasıyla sürdürülebilir bir büyüme modeline hizmet etmektedir. Türkiye’de döngüsel ekonomi yaklaşımıyla uyumlu, doğal kaynakları koruyan, iklim ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlayan, kaynak verimli ve düşük karbonlu üretimi amaçlayan (mevcut tesislerin yeşil dönüşümünün sağlanmasına yönelik) yatırımların, Yeşil Dönüşüm Destek Programı ile desteklenmesi öngörülmektedir.

Şekil 1 – Yeşil Dönüşüm Destek Programı Kapsamı

 

Program kapsamında sanayi tesislerinin yeşil dönüşümüne yönelik yapılacak iyileştirmeler, 3305 Sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’ın Öncelikli Yatırımlar uygulaması çerçevesinde yatırım teşvik sistemi kapsamında desteklenecektir. Öncelikli Yatırımlar uygulaması çerçevesinde yapılan yatırımlara 5. Bölge destekleri (Şekil 2) kapsamında; KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi (%40 yatırıma katkı oranı, %80 vergi indirimi oranı), sigorta primi işveren hissesi desteği ile faiz veya kâr payı desteği (1,4 milyon TL’ye kadar) sağlanacaktır. Desteklenecek yatırımlar; doğrudan üretim tesisiyle sınırlı kalmak kaydıyla, yeşil dönüşüm uygulamalarına yönelik olarak yapılacak arazi-arsa alımı, bina-inşaat harcaması, makine, teçhizat, teknoloji, yazılım ve donanım ile ölçüm, etüt, test ve danışmanlık hizmetlerini içerebilecektir.

 

Şekil 2  – Yeşil Dönüşüm Destek Programı’nın Teşvik Unsurları

 

Sonuç

Yeşil Dönüşüm Destek Programı kapsamında, sanayinin yeşil dönüşümüne yönelik enerji verimliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının önlenmesi, hammadde verimliliğinin artırılması ve atıkların azaltılması gibi uygulamalara öncelik verilmesi planlanmaktadır. Böylelikle Program’ın, imalat sanayinin yeşil dönüşümünün sağlanmasına ve ülkemizin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmasına katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.

 

Bu Makale, TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın aylık yayın organı olan Anahtar Dergisi’nin Haziran 2023 sayısında yayınlanmıştır.